Atina halkı, yöneticilerinden fena halde şikâyetçiydi, ama onları nasıl göndereceklerini bir türlü bilemiyorlardı. Tartışmaların sonunda somut bir fikir çıkmıyordu. Bir gün Antisthenes kürsüye çıktı:
“Atinalılar size bir teklifim var: Hemen bir kararname çıkarıp bütün eşeklerin at olduğunu ilan edin. Bundan sonra da eşeklere eşek demeyin, hep at deyin.”
Biri sorar: “Peki bunun bize ne faydası var?”
Antisthenes cevap verir: “Ne demek ne faydası var? Yeni yönetici konusunda anlaşamadığınıza göre, çözüm bulunana kadar eşekler tarafından yönetilmek utancından kurtulmuş oluruz.”
filozoflardan biri konferans vermek için kürsiye çıkar.bakarki kimse kendisini dinlemiyor mikrofandan yüksek bir sesle size 2 cümle birşey söyleyip bitirecegim der ve bir fıkra anlatmaya başlar:
geçmiş zamanda adamın biri gidecegi yere ulaşmak için bir eşek kiralar.eşegin asıl sahibide zaten aynı yere gitmektedir.birlikte çıkarlar çöl yoluna.bir süre sonra sıcak şiddetlenir sıgınacak gölge ararlar.fakat eşegin gölgesinden başka gölgelik bulamazlar.eşegi kiralayan hemen eşegin gölgesine sıgınır.eşegin asıl sahibi itiraz eder; bu eşegin sahibi benim diye.digeri nasıl olur der ben bu eşegi kiraladım paranıda verdim.digeri evet sen eşegi kiraladın ama ben gölgesini sana kiralamadımki der.
filozof lafın burasında kürsüden iner.herkesi almışdır bir merak acaba göge kimin hakkı diye.Israr ederler filozofa illede hikayenin sonunu söyle diye.Filozof tekrar kürsiye çıkar ve ben sizin hayatınızı etkileyecek bilgiler vermek için buraya geldim beni dinlemediniz bile tutmuşsunuz eşegin gölgesi kimin hakkı diye tartışıyosunuz der ve sözü bitirir.
Etrafınıza bir bakın insanlar eşşeklerin gölgesini mi tartışıyor yoksa hayatlarına yön verecek konularımı?
Atina’da önemli bir tartışma yapılırken kürsüye Demostenes çıkar, ancak dinleyiciler sürekli kendi aralarında konuşmakta, filozofu dinlememektedir. Demostenes, “Bir hikâye anlatıp ineceğim” der ve anlatmaya başlar: “Uzun zaman önceydi, bir delikanlı Atina’dan Megara’ya gitmek için bir eşek kiralamıştı. Eşeğini kiraya veren adamın da Megara’da işi vardı, beraber yola düştüler. Konuşa konuşa giderlerken öğle sıcağı bastırdı, biraz dinlenmek ve öğle yemeği yemek için bir su başına çöktüler. Ama ortalıkta hiç gölgelik yoktu ve eşeğin sahibi yemeğini alıp eşeğinin gölgesine sığındı. Eşeği kiralayan genç buna içerledi, ‘Sen çekil gölgede ben oturacağım’ dedi. Beriki itiraz etti: ‘Ben oturacağım, çünkü eşek benim.’ Delikanlı Ama ben eşeği kiraladım’ deyince, eşeğin sahibinden ‘Ben sana eşeği kiraladım gölgesini değil’ cevabını aldı ve aralarında kavga çıktı.”
Hikâyenin tam burasında Demostenes kürsüden iner yürümeye başlar. Dinleyiciler, “Sonunda ne oldu, sonunu anlat” diye bağrışmaya başlayınca Demostenes kürsüye döner:
“Sizin için çok önemli bir konuda bir şeyler anlatmaya çalıştım, dinlemediniz. Şimdi ise eşeğin gölgesini merak ediyorsunuz. Ne fikrimi söyleyeceğim ne de eşeğin gölgesine ne olduğunu…”
Kürsüden iner, yürür gider.
Xenocrates (Zenon) bir öğrencisiyle konuşuyor, o ne derse öğrencisi sürekli onaylıyormuş. Filozofun sabrı tükenmiş ve bağırmış:
“Hiç olmazsa bir kere itiraz et, başka bir fikir söyle de iki kişi olduğumuzu arılayayım..”
Aisopos (Esop) evinde çalışırken, bir asil kapıyı vurmadan içeri girer ve kitaplarına eğilmiş filozofa, “Böyle yapayalnız nasıl oturabiliyorsun” der.
Aisopos başını kaldırır, “Ben yalnız falan değildim” der, “ama sen içeriye girdiğin andan itibaren ne kadar yalnız olduğumu anladım.”